Merhaba sevgili okurlar.
Bu yazımızda internette dolaşırken karşıma çıkan çok ilginç bir araştırmayı sizlerle paylaşmak istiyorum. Araştırmacı-Yazar Oktan Keleş ortaya çıkarmış bu iddiayı ve kamuoyunda pek itibar görmemiş ne hikmetse. Ben ilgili yazıyı ve resimleri paylaşayım, sizler de karar verin isterseniz doğruluğuna..
Son yıllarda Atatürk’ün vasiyeti ile ilgili çeşitli spekülasyonlar yapılmaktadır. Vasiyet, “çok gizli kasalarda saklanmaktadır” türünden bir çok olur olmaz şeyler anlatılmaktadır.
Gazi Paşa, Cumhuriyeti ilân ettikten sonra, havacılık sektörüne özel bir ilgi göstermeye başladı. Edindiği bilgi ve tecrübeleri, bu alanda kullanmaya gayret gösteriyordu. Türk havacılığının gelişmesini, güçlendirilmesini sağlamak amacıyla zaman geçirilmeden gerekli girişimleri başlattı. Bu amaçla, Ankara’nın Hacıbayram semtindeki bir evde, Türk Tayyare Cemiyeti kurularak (16 Şubat 1925) kurumsal anlamda adımlar atılmaya başlanmıştır.
Yazımızın konusu ile ilgili, burada çok önemli olan bir anıyı sizlerle paylaşalım istedik:
“Devlet Hava Yolları’nın 1953-1954 yıllarında Genel Müdürü olan, Afyon Milletvekili Rıza Çerçel, ‘Atatürk ve Hava Yollarımız’ adlı yazısında bir anısından söz eder: Atatürk, bir yaz gününde Devlet Hava Yolları, Ankara Tayyare Meydanı’nı ziyarete gelmişti.
O’na, alan binası önünde hasır bir koltuk getirmiş; etrafını çevrelemiş; yakın bir gelecekte yapılacak işleri, alınacak uçakları, kurulacak tesisleri uzun uzun anlatmıştık. Atatürk sadece dinliyordu. Bu dinleyişte tunçtan bir heykel sabrı vardı. Nihayet bu mutlu ziyaretin değerli anısını sonsuzlaştırmak içinkendisinden bir imzasını rica etmiştik. Uzatılan defteri ve kalemi aldı. Düşünüyordu. Gözleri karşıki ıssız tepelerle, bunların çevrelediği alan boşluğunda bir şeyler arıyor gibiydi, isteksiz bir edâ ile başını önüne eğdi. Elindeki kalemin, kâğıt üzerine mıhlanmış gibi bir hali vardı. Nihayet kalem işler gibi oldu ve kâğıt üzerinde Kemal’in baş harfi olan tek bir K harfi belirdi. Fakat hepsi bu kadardı. Büyük insan atacağı Kemal Atatürk imzasının baş harfi olan K harfini yazdıktan sonra defteri ve kalemi geri verirken: “Şimdilik bir K harfi yeterlidir. Bana vaad ettiğiniz işler yapılıp bitirildikten sonra imzamın geri kalan kısmını tamamlarım” demişlerdi.”
1922 yılında Gazi Paşa’nın kurduğu bu gizli teşkilat, O’nun havacılık alanındaki vasiyetlerini yerine getirmek için canla başla çalıştı. Burada önemli olan şudur: “Bana vaad ettiğiniz işler yapılıp bitirildikten sonra imzamın geri kalan kısmını tamamlarım” demesi bu teşkilatın varlığına da açık bir delildir.
Bu çalışmalar neticesinde, Osmanlıca olarak, askere özel, az sayıda basılmış tayyarecilik ve gelişmelerle alâkalı – daha sonra birçok nüshası ortadan kaldırılmış- kripto bir mecmuada şunlar yazılıydı:
“İstikbâlde (ilerde) tayyareler öyle ileri gidecek ki, devletlerin ve milletlerin her hareketlerini gözetleyecek, dev gece görüşü teknikleriyle, şehirler ve milletler gece dahi gözetlenecekti.”
Bugünün ifadesiyle bu bir “HERON” tanımıydı. Heron ismi bize ait bir tanım olmadığı için Atatürk ve arkadaşları buna “ANKA” demişlerdi.
Anka Kuşu, Türk Mitolojisindeki Huma kuşu olarak da bilinmektedir.
//www.turkcebilgi.com/anka_ku%C5%9Fu/ansiklopedi
O zamanki yayınlanan bu dergide ANKA KUŞU’NU (Heron) görüyoruz: 1922 tarihli orijinal bu nüshayı sizlere sunuyoruz.
Bilinmesi gereken bir nokta da,bu gizli oluşumda yer alan Türk tayyareciler 42. ve 32. Alaylara mensup, savaşçı seçkin subaylardır.
(Bu alaylarla ilgili ayrıntıları aşağıdaki linklerden bulabilirsiniz.)
//www.turkmeclisi.org/?Sayfa=Temel-Bilgiler&Git=Bilgi-Goster&Baslik=tarihimizde-iki-kahraman-alay&Bil=302
//www.bilgiagi.net/authorport.com/42-gonullu-alay-her-yerde/517/
Bu alayların ortak özellikleri; tamamen savaş birlikleri olmalarının yanındagönüllü olmalarıdır. Ve bu alaylar, Gazze ve Hicaz Alayları olarak adlandırılmaları çok manidar değil mi? Gazi Paşa’nın sık sık kullandığı şu söz: “Tarih tekerrürden ibarettir” sözü bugün yine tekerrür etmiştir.
Bilindiği gibi Mavi Marmara Gemisi’nin Gazze’ye yardım götürmek için çıktığı yolda, yaşanan olaylardan sonra, İsrail ile Türkiye arasında HERON krizi çıkmıştı. Türkiye bu olaydan sonra, yerli bir proje olan ANKA’yı hayata geçirmişti. Bunu şunun için yazdık: Verdiğimiz resme dikkatle bakarsanız resimdeki 42. ve 32. AL kelimelerini görürüsünüz.
Gazi Paşa’nın kurduğu bu teşkilatın, daha evvel Gazze ve Hicaz’da savaştığı ve kahramanlıklar yaptıkları bilinmektedir. Bu tayyareci subaylar işte bu 42. ve 32. Alay’a mensup kişilerdir. Ayrıca burada şu notu da düşelim, bir çok istihbaratçı subay Hilâli Ahmer’de görev almıştır.
Resimdeki iki ANKA KUŞU’NA dikkat edelim: O dönemde hayâl edilmiş, çizilmiş bu kuşların özelliklerine dikkat edelim.
O dönemin süper gücü olan İngiltere’nin Başkenti Londra’yı; iki ANKA KUŞU, aydınlatarak gözetlemektedir. Buckingham Sarayı’nı, Thames Nehri'ni ve sokakları görmekteyiz.
Kripto kitapta ayrıca şu ifadelerin yer alması oldukça çekicidir: Bir gün başta Londra olmak üzere, tüm dünyanın başkentlerini, dağlarını, kırlarını izleyeceğiz! Türk kuşları, pilotsuz havalanma kabiliyetine sahip olacak. (Bu söylenenlerin 1922 yılında yazıldığını tekrar vurgulayalım.)
ANKA KUŞU’NUN üzerindeki harflere ve sayılara dikkat edelim: (Resmin ve yazıların 1922 tarihine ait olduğunu, tekrar, hatırlatalım)
Bir yerinde : 10
Bir yerinde : T
Bir yerinde : 001
Bir yerinde : AN
Bir yerinde : KA
Bir yerinde yalnız : K
Bunlar birleştirildiği zaman: ANKA 10 T001 K
Meydana çıkıyor. Bugün artık Gazi Paşa’nın "Şimdilik bir K harfi yeterlidir. Bana vaad ettiğiniz işler yapılıp bitirildikten sonra imzamın geri kalan kısmını tamamlarım" sözündeki vaad tamamlanmış ve imza atılmıştır.
O imza da: Kemal Atatürk'tür...
Şimdi yukarıdaki harf ve sayıların hepsini tekrar sıraya koyalım: ANKA 10 T001 Kemal Atatürk.
Şimdi de Türkiye'nin kendi ürettiği ANKA'nın seri numarasına ve sonundaki imzaya bakalım:
10 T001 Kemal Atatürk.
Ve Atatürk'e verilen söz, bugün tutulmuş, proje hayata geçirilmiştir.
ATATÜRK’ÜN GİZLİ VASİYETİ : ANKA PROJESİ
Paylaş
Recep Elitez 13 Yıl Önce
Anlatilanlar dogru olabilir.Ataturk un olumumden 50 sene sonrq acin diyerek vasiyet biraktigini bende duymustum. Hatta zamanin cbaskani evren ve basbakani ozal acip okumuslar memleket hazir degil diyerek kimseye bahsetmemisler. Vasiyette Hilafetin tekrar kurulmasi isteniyormus mesela
safak ergün 13 Yıl Önce
istikbal göklerdedir....teşkilat aynen devam ediyor bugünkü teşkilat başkanı pilot yarbaydır sadece rütbesi biliniyor ama adı sanı nerede olduğu bilinmiyor. tahminim bu ..çalışmalara destek tübitakla devam ediyor son proje ise haberleşmede evrendeki seslerin frekanslarla yakalanması ve tüm konuşmaların kaydedilmesi..yani açılımı şu peygamber efendimizin veda hutbesine kendi sesinden ulaşabilecekler...bunuda gerçekleştirmek heronların evrendeki turu ve frekans kayıtları.. abd bunu yapıyor israil bunu yapıyor meraklanmayın türkiye en iyisini buldu...tahminim bu yönde..